Mevduat faizlerinde yükselmelerin meydana gelmesi bankacılık bölümlerinin farklı arayışlara yönelmesine sebep oldu.
Bankacılık sektörü, faizlerden dolayı verilen “ara”yı varlık yönetimi ve yeniden yapılandırmaya farklı yönlerden pencereler açarak değerlendiriyor.
Kredi Garanti Fonu‘nun devrede olmasının en önemli etkenlerden biri de mevduat faizlerinin aşırı artması oldu. Çünkü bankalar daha fazla kredi kullanımının sağlanması için ellerinde bulunan mevduatları korumak istedi. Faizlerin aşırı artmasından en çok etkilenen ise özel bankacılık sektörü oldu. Pazarlıkların erken kapatıldı ve bankaların ellerinde bulunan mevduat sıkı bir şekilde korunmaya alındı. Bu durum ise özel bankacılık sektörünün mevcut durumda bulunan projelerine daha iyi odaklamasına etken oldu.
Bu durumun asıl başlangıç yeri ise SPK‘nın yeni kanun ile beraber getirmiş olduğu değişiklikler sonrası oldu. SPK’nın yapmış olduğu değişiklikler ile birlikte özel bankacılık sektörü öncesinde yapmış oldukları yatırım danışmanlık hizmetlerini artık yapamıyorlar. Bu sebepten ötürü de hazırlanan raporlar okunması dışında tavsiye verilemiyor. Artık bu işi yapan kişiler SPK’nın lisans verdiği yatırım danışmanlarıdır.
Akbank ile Türk Ekonomi Bankası, grup bünyelerinde bulunan yatırım ve portföy şirketleri ile ortak çalışmalarda bulunuyor. Denizbank’ta benzer şekilde Deniz Yatırım Hizmetleri Grubu’nu kurdu.
Türkiye’deki özel bankacılık sektörüne olan yaklaşımlar farklılaşmaya başladı. Bankacılar ideallerine ulaşmak için her zaman çalışmaya devam ediyor. Fakat sektörün şartlarının şekillenmeye başladığı bu zamanda, özellikle de 2013 yılından itibaren özel bankacılık sektörü farklı farklı arayışlara girmeye başladı.