Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci yaptığı değerlendirmede 2018 yılının ilk üç ayı içerisinde enflasyonun tek haneli rakamlara düşmesi yönündeki beklentinin kuvvetli olduğunu, Nisan ayına tek haneli enflasyon ile girilebileceğini, ana hedefin devam eden süreçte enflasyonun tek haneli düzeyde kalıcı olmasını sağlamak olduğunu ifade etti.
Hem 2018 beklentilerini, hem de 2017 yılında yaşanan gelişmeleri değerlendiren Ekonomi Bakanı Zeyvekci, IMF’nin, Dünya Bankası’nın, OECD’nin ve Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin bu yıl elde edebileceği büyüme oranları için yüzde 2,5 oranında tahmin yürüttüğünü, OVP’ye göre yüzde 5,5 büyüme hedefini yürüten Türkiye’nin ise bu beklentiyi yüzde 100’e yakın düzeyde tutturmaya yaklaştığını ifade etti.
İlk üç çeyrek büyüme ortalamasının yüzde 7,4’e tekabül ettiğini ifade eden Zeybekci, bu büyümenin yüzde 1,5’lik kısmının ihracat kanalından, yüzde 2,5’lik kısmını da yatırım ve üretim kanalından gelmesinin Türkiye için sevindirici bir gelişme olduğunu kaydetti. Son çeyrek döneminde beklentilerin üzerinde bir büyüme geleceğini ifade eden Zeybekci, büyüme oranlarına önemli katkı yapan ihracattaki yükseliş trendinin de artışa devam edeceğini kaydetti.
Açıklamasında enflasyon oranlarına da değinen Zeybekci, hem enflasyon, hem de işsizlikle mücadele aşamasında çalışmaların devam ettiğini, enflasyonun önemli kriterleri arasında yer alan gıda ile alakalı Gıda Komitesi’nin her hafta toplanarak çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Tarım sektörü için tanınan desteklerin üst düzeye çıktığını ifade eden Zeybekci, ürünlerin yollarda çürümemesi, tarlada ziyan olmaması adına bir sistem kurgusu hazırlandığını, hem teşvik, hem de destek için sistemlerin oluşturulduğunu, bu çalışmaların hayata geçmesi ile dalgalanmaların sona ereceğini, çalışmaların bitmeye yakın olduğunu ifade etti.
20019 yılının ilk yarısına doğru yüzde 5 seviyelerine kadar enflasyonu yaklaştırma hedeflerinin halen geçerli olduğunu ifade eden Zeybekci, Türkiye’nin hızlı büyüme elde eden, ihracatını sürekli yükselten, sahip olduğu hizmetleri ve ürünleri için pazarlama yeteneği bulunan bir ülke olduğunu, dış talebin kontrol edilmesinin mümkün olmadığını, çalışmaların bu doğrultuda devam ettiğini vurguladı.